Diyabetik Ayakta Risk Değerlendirmesi ve Düzenli Kontrolün Önemi

Diyabetik Ayakta Risk Değerlendirmesi ve Düzenli Kontrolün Önemi

Diyabetik ayak ülseri, diyabetli bireylerde hem yaşam kalitesini düşüren hem de ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen, ancak doğru takip ile büyük ölçüde önlenebilir bir komplikasyondur. Ülserlerin ve amputasyonların önüne geçebilmek için riskin erken dönemde belirlenmesi ve kişiye özel takip planı yapılması kritik öneme sahiptir.

Risk Sınıflandırması Nasıl Yapılır?

Uluslararası Diyabetik Ayak Çalışma Grubu (IWGDF), diyabetli bireylerin ayak ülseri gelişim riskini değerlendirmek için dünyada en sık kullanılan bilimsel bir sınıflama modeli geliştirmiştir. Bu model; duyu kaybı (nöropati), damar hastalığı (periferik arter hastalığı), ayak şekil bozuklukları ve önceden ülser veya ampütasyon öyküsü gibi faktörlere bakarak dört risk kategorisi tanımlar:

Kategori

Risk Düzeyi

Temel Bulgular

Önerilen Kontrol Sıklığı

0

Çok düşük

Nöropati ve damar hastalığı yok

Yılda 1 kez

1

Düşük

Nöropati veya damar hastalığı

6–12 ayda bir

2

Orta

Nöropati ile damar hastalığı ve/veya ayak deformitesi

3–6 ayda bir

3

Yüksek

Nöropati veya damar hastalığına ek olarak; ülser öyküsü, alt ekstremite ampütasyonu veya son dönem böbrek yetmezliği

1–3 ayda bir

Klinik Risk Grupları

Düşük riskli kişiler: Sadece nasır bulunan ve nöropati, damar hastalığı veya deformite saptanmayan bireylerdir. Bu grup için yılda bir defa ayak muayenesi ve koruyucu eğitim yeterlidir.

Orta riskli kişiler: Periferik nöropati, periferik arter hastalığı veya çekiç parmak, halluks valgus, Charcot nöroartropatisi gibi deformiteler görülebilir. Bu hastaların yılda en az iki kez podolojik muayeneden geçmesi ve basınç alanlarını koruyacak tabanlık veya uygun ayakkabı kullanması önerilir.

Yüksek riskli kişiler: Daha önce diyabetik ayak ülseri geçirmiş, alt ekstremite ampütasyonu yapılmış, son dönem böbrek yetmezliği olan veya nöropati ile birlikte damar hastalığı ve/veya nasır ve deformite saptanan hastalardır. Bu kişiler 1–3 ayda bir multidisipliner ekip tarafından yakından takip edilmelidir.

İzlem ve Tedavi Stratejileri

Risk gruplarına göre hastaların kontrol aralıkları planlanır ve gerekli durumlarda “Ayak Koruma Ekibi”ne yönlendirilir. Bu ekip genellikle endokrinoloji, podoloji, ortopedi, damar cerrahisi ve diyabet hemşireliğinden uzmanların ortak çalışmasını içerir.

Podoloğun rolü:

  • Ayağın cilt, tırnak, damar ve biyomekanik yapısının düzenli değerlendirilmesi
  • Nasır ve tırnak problemlerinin profesyonel bakımı
  • Kişiye özel tabanlık ve terapötik ayakkabı önerisi
  • Dolaşım bozukluğu şüphesi olan hastaların ilgili uzmana yönlendirilmesi

Koruyucu Eğitimin Önemi

Diyabetik ayaktan korunmanın temel taşlarından biri de düzenli ve bireyselleştirilmiş hasta eğitimidir. Eğitim; hem sözlü hem de yazılı şekilde verilerek, hastanın kendi günlük bakımını bilinçli biçimde yapabilmesini amaçlar.

Eğitimde şu konular özellikle vurgulanmalıdır:

  • Ayakların her gün kızarıklık, kesik veya ısı artışı açısından kontrol edilmesi
  • Uygun çorap ve ayakkabı seçimi
  • Kan şekeri dengesinin yara iyileşmesine olan etkisi
  • Kızarıklık, sıcaklık artışı veya yara oluşumu gibi acil durumlarda hangi uzmana başvurulacağı

Academic Podiatrist, Dr. Ayfer PEKER KARATOPRAK

Scroll to Top